Akciğer Kanserini En Çok Etkileyen Sigaradır !

Akciğer Kanseri Ameliyatlarında Etkinliği Kanıtlanmış Yöntem

Akciğer kanserinin genetik olmaktan ziyade sigara, kötü hava, çalışma ortamı gibi dış etkenlerden kaynaklandığını ifade eden uzmanlar, akciğer kanserini en çok etkileyenin sigara olduğunu belirtiyor.

Akciğer kanseri tedavisinin, erken teşhis durumunda hastalığın tamamen iyileştirilmesine olanak tanıdığını ifade eden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Son yıllarda aşı tedavisi de söz konusu. Özellikle ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde aşı tedavisi kullanılmalıdır.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, akciğer kanseri ve aşı tedavisi hakkında bilgi verdi.

Atamer: “Akciğer kanserini en çok etkileyen sigaradır.”

Dünya ve ülkemizde hızla yaygınlaşan kanserin, erkeklerde prostat kanserinden, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen türünün akciğer kanseri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Akciğer kanserini en çok etkileyen sigaradır. Akciğer kanseri ani kilo kaybı, nefes darlığı ve çeşitli ağrılarla kendini gösterebilir. Kanser tanısını koyduktan sonra, en önemli nokta akciğer patolojisini saptamaktır.” dedi.

Atamer: “Akciğer kanserinin patolojisine ve evresine göre tedavi yolu belirleniyor.”  

Akciğer kanserinin, küçük hücreli olan ve küçük hücreli olmayan olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Küçük hücreli akciğer kanseri sigara ile eşleşiyor. Yüzde 15-20 oranında küçük hücreli akciğer kanseri görülüyor. Akciğer kanseri genetik olmaktan ziyade dış etkenlerden etkileniyor.  Bunların başında sigara, kötü hava, çalışma ortamı gibi unsurlar geliyor. Akciğer kanseri tanısı konduktan sonra tedavi edilmesi için evrelendirilmesi yapılıyor. Akciğer kanserinin patolojisine ve evresine göre tedavi yolu belirleniyor.” şeklinde konuştu.

Atamer: “Akciğerin tamamı çıkarılsa da yaşam devam ediyor.”

Akciğer kanserinde cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ya da bunların birleşimiyle oluşan tedavi yollarının izlenebildiğini anlatan Prof. Dr. Aytaç Atamer, şunları söyledi, “Akciğer kanseri ufak bir alandaysa lobektomi denilen tedavi kullanılır. Kanser büyük bir alandaysa prörektomi tedavisi yani akciğerin bir kısmı ya da hepsi alınır. Akciğerin tamamı çıkarıldığı durumlarda fonksiyonel etkilenmekle birlikte normal hayatın sürmesi devam ediyor. Küçük bir kısım yani bir lob alındığı zaman ise fonksiyonel etkisi çok az olacaktır. Akciğer kanseri tedavisinden sonra cerrahi operasyonlardan geri kalan akciğer dokusu kısmen kendini yenileyebilirken, bir karaciğer hücresi gibi kendini tamamen yenileyemez. Akciğerin tamamı çıkarılsa da yaşam devam ediyor. Bununla birlikte bireyin eforu da artıyor”

Akciğer kanserinde aşı tedavisi

Akciğer kanseri tedavisinin, erken teşhis durumunda hastalığın tamamen iyileştirilmesine olanak tanıdığını da kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, ilerleyen evrelerde ise tedavi ile hastalığın baskılanması veya semptomların kontrol altına alınmasının hedeflendiğini belirtti. Akciğer kanseriyle ilgili yeni tedavi yöntemleri üzerindeki çalışmaların sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Son yıllarda aşı tedavisi de söz konusu. Özellikle ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde aşı tedavisi kullanılmalıdır” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

 




Kaynak: BSHA Haber Bülteni

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar