Ağrının Uzmanı Mevlana Üniversitesi Hastanesinde
Yeni binasına taşınmaya hazırlanan Mevlana Üniversitesi Hastanesi birbirinden güçlü hekimleriyle kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. A'dan Z'ye Konyanın sağlık ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlayan Mevlana Üniversitesi Hastanesi son olarak vücüttaki ağrı liflerini iyi tanıyan bilim olan Algoloji uzmanı transfer etti.
Aynı zamanda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı da olan Algologi uzmanı Prof Dr. Mahir Uğur'u bünyesine katarak hem akademik kadrosunu hem de hekim kadrosunu güçlendirdi." Algoloji bilim dalının ağrı ve sebepleri ve çözümleri ile uğraşır" diyen Prof Dr. Mahir Uğur, "Vücutta birçok sinir lifi bulunmakta bazıları kasların hareketinden sorumlu iken bazıları ise duyu liflerini ve ağrı liflerini oluşturmaktadır. Ağrı biliminde hekim işte bu ağrı lifleriyle ilgilenmektedir. Günümüzde ağrılar akut ağrılar ve kronik ağrılar olmak üzere iki gurupta ele alınmaktadır. Akut ağrılar mekanik bir doku hasarının bir habercisi olabildiği gibi bazen de romatizmal bir hastalığın veya iltihabi bir durumun ya da kanserin habercisi de olabilmekte ve alarm sistemi olarak görev yapmaktadır. Diğer tip ağrılar ise 3-6 ay veya daha uzun sürebilen kronik süreğen ağrılardır. Bunlarda ağrının kaynağı bizzat sinir sisteminin kendisidir ve kişinin günlük yaşantısını olumsuz etkilemektedir. Hem psikolojik yapısını bozmakta hem de iş gücü kaybına yol açmaktadır" dedi.
Ağrılı bir hastaya yaklaşım nasıl olmalı;
Ağrılı hastada, ağrının kaynağı tıbbın tüm olanakları kullanılarak ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Uğur, "Önce doğru tanıya ulaşmada hasta çok özenli bir şekilde dinlenmeli ve muayene edilmeli, ardından çeşitli laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler yapılmalıdır. Tüm bu yöntemlerle doğru tanı konulmalı ve en uygun tedavi yöntemi seçilmelidir" şeklinde konuştu.
Yeni tedavi alternatifleri gelişiyor
Amaçlarının cerrahiye gerek duymadan acıları hafifletmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mahir Uğur, "Günümüzde ağrıya neden olan özelikle kas iskelet sistemi hastalıkları; ilaç tedavisi ve fizik tedavi yöntemleri gibi klasik tedavi yöntemleri dışında alternatif birçok yöntemle de tedavi edilebilmekte ağrının kaynağına göre cerrahi operasyonlar veya girişimsel ağrı tedavisi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler; Akupunktur, PRP tedavisi, Medikal Ozon Tedavisi, Botox uygulamaları, Proloterapi uygulamaları olarak sıralanabilir. Çoğunlukla cerrahiye gerek kalmadan da bu yöntemlerle tedavi edilebilmekte ve hastaya en uygun tedavi yönteminin belirlenmesi ve zaman kaybetmeden hastanın doğru tedaviye ulaşmasının sağlanması gerekmektedir. Böylece bu tedavi yöntemleri ile hastaların günlük yaşam aktivitelerine ve yaşam kalitelerine katkıda bulunulabilecektir" dedi.